FETÖ’nün sendikasına üye olanın, okulunda okuyanın, yardım derneğine Kurban bağışlayanın ya da Türkçe Olimpiyatı’na katılanın, AK Parti’den torpili yoksa, 15 Temmuz’dan bu yana anası ağlıyor.
Kimi cezaevinde gün sayıyor.
Kimi KHK ile ihraç.
Kimileri de Ege yahut Meriç’te boğulmayı göze alıp yurt dışına kaçtı.
AK Parti’den torpilini bulan “17-25’ten önceydi” deyip yakayı kurtarıyor. Kimileri var ki, ödüllendiriliyor da.
Misal, Bilal Saygılı, dersanede öğretmen, karakolda polis veya bir Anadolu kentinde küçük esnaf olsaydı bugün ya demir parmaklıklar gerisindeydi ya ihraç edilmişti ya da sığınmacıydı. Lakin o, sırtını Beştepe’ye dayamış bir işadamı olduğu için geçen hafta AK Parti İzmir Vilayet Başkanlığı’na getirildi.
SANAYİ GRUBU
Saygılı Rulman Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Lideri olan Bilal Saygılı, 2015 yılına kadar FETÖ’nün İzmir’deki mütevellisinde yer alan bir işadamıydı.
Örgütün kasası olmakla suçlanan muhasebeci Ömer Kaya, 24 Temmuz 2015’te gözaltına alındığında konutunda bulunan dokümanlarda Saygılı’nın da ismi vardı.
‘Sanayi Kümesi Başlatma Kurma’ başlıklı dokümanda, içlerinde Saygılı’nın da yer aldığı işadamlarıyla bir yönetim kurulu oluşturulduğu ve görevlendirmeler yapıldığı anlaşılıyor. Ayrıyeten Saygılı’nın örgüte birçok defa para verdiği görülüyor.
Soruşturma kapsamında Saygılı, gözaltına alındı. Ve 18 Aralık 2015’te 39 sayfa söz verdi. FETÖ ile ilgilerini anlattı ve itiraflarda bulundu.
FABRİKADA CEMAAT SOHBETİ
Saygılı, tabirinde, örgütle 2008-2009’da tanıştığını belirtiyor. Babası Eflatun Saygılı’nın Şifa Hastanesi’nin üst katındaki sohbete katıldığını, kendisinin de davet üzerine 2-3 defa gittiğini kaydediyor. Saygılı, “Katılanların isimlerini net olarak hatırlamadığını” savunuyor. Lakin sohbet hocalığını Bekir Baz’ın yaptığını belirtiyor.
Baz, FETÖ’nün Ege Bölgesi imamıydı.
Bugün firari…
Saygılı, 2009’da esnafların konut sohbetine gittiğini ve sohbetlere 10-12 kişinin katıldığını anlatıyor. Bugün cezaevinde olan Ömer Kaya’nın toplantıya katılanlara “Mütevellisiniz” dediğini ekliyor.
Kaya’nın teklifiyle kendisine ilişkin fabrikada yemekli sohbetler düzenlediğini itiraf ediyor. Birkaç haftada ya da ayda bir yapılan yemeklerin 2,5-3 yıl sürdüğünü söylüyor. Gel gör ki
“Kalabalık olması ve daima değişmesi sebebiyle” fabrikasına gelenleri tanımadığını sav ediyor!
EN AZ 200 BİN TL VERDİ
İki sefer himmet toplantısına davet edildiğini ve bu buluşmalara 100 kadar iş adamının katıldığını kaydediyor.
2012 yılına kadar kadar himmet, zekat, burs, kurban, gazete ve mecmua aboneliği gerekçesiyle yaklaşık 200 bin TL verdiğini vurguluyor.
PENSİLVANYA ZİYARETİ
Saygılı, 2010’da Saidi Nursi’nin yaşadığı Isparta’daki konutunu ve Barla köyünü topluca ziyaret ettiklerini, İstanbul’da Türkçe Olimpiyatı’na katıldıklarını, 2011’de Bosna Hersek’te FETÖ’nün yurtlarına gittiklerini kabul ediyor.
Saygılı, 3-7 Ocak 2013’te üç şahısla birlikte ABD’ye giderek, Fetullah Gülen’i ziyaret ettiklerini itiraf ediyor.
Tutanaktan:
“Davet üzerine kendisi, Metin Özer, soyadını hatırlamadığı ve tanımadığı Faruk (Diş gereçleri satan) ile Pensilvanya’ya gittiklerini, üç gece Gülen’in kaldığı çiftlikte müstakil meskenlerden birinin odasında kaldıklarını, her sabah 4’te namaza kaldırdıklarını, saat 9’da Gülen’in geldiğini, molla denilen öğrencileri tarafından hadis ve tefsir dersi verildiğini, Gülen’in kanılarını öğrencilerine ileterek müdahale ettiğini, gün içerisinde ibadetle geçirildiğini…”
MÜSİAD’DAN AK PARTİ’YE
Saygılı, ABD’de geçirdiği son gün Faruk’un hükümet aleyhine konuştuğunu anlatarak, “O güne kadar cemaatin devlet büyükleri ve hükümete bakışı ile ilgili bilgi sahibi olmadığını” sav ediyor.
Ancak ABD’den döndükten sonra da sohbetlere devam ediyor.
Gezi Parkı şovlarında, “cemaatin takınmış olduğu duyarsız tavrı görünce düzgünce soğuduğunu” ileri sürüyor.
Ne var ki yeniden FETÖ’den ayrılmıyor!
Eylül 2013’te katıldığı sohbette, Mart 2014’teki mahallî seçimde CHP’ye oy verilmesi tarafında telkinde bulunulması üzerine uzaklaştığını öne sürüyor.
Saygılı hakkında takipsizlik kararı verildi.
AK Parti ile olan bağı ve tahminen de serveti kurtulmasını sağladı.
Bırakıldıktan sonra, 2016’da İzmir’de ismine bir cami ve külliyenin temelini attı. Camiyi 2019’da Erdoğan açtı.
Saygılı, birebir yıl MÜSİAD Şube Başkanı oldu.
Geçen hafta da şahsen Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından AK Parti İzmir Vilayet Başkanlığına atandı.
Demiyorum ki tutuklansın, malına mülküne el konsun.
Ancak…
‘Terörist değil, dolandırıcıyız’
Mersin’de, 26 Eylül 2022’de PKK tarafından Tece Polisevi’ne yapılan, bir polisin şehit olduğu, iki teröristin üzerlerindeki bombaları patlatarak öldüğü akına ait 10 kişi hakkında dava açıldı.
İddianameye nazaran sanıklardan M.D.’nin iki teröristle irtibatlı olabileceği tarafında bilgi elde edilince meskeni basıldı. Baskın sırasında konutun balkonundan üç cep telefonu atıldı.
Yapılan incelemede, bu üç çizginin olaydan iki gün evvel alındığı, Suriyeliler ismine aktive edildiği, patlama anında bölgeden sinyal verdiği ve birbirleriyle irtibatlı olduğu belirlendi.
Evde bulunan M.D. ile arkadaşı A.E. ve K.B. gözaltına alındı. Geçmişte PKK ile alakalı olan üç kişinin PKK’lı teröristlere yardım yataklık yapmış olabilecekler ileri sürülüyor.
Saldırının olduğu bölgeye bir kilometre uzaklıktaki konutu iki ay evvel kiraladıkları, teröristlerin sağ çıkması halinde saklanmaları için kullanmayı planladıkları bedellendiriliyor.
Ancak A.E., terörist değil dolandırıcı olduklarını, cep telefonlarını bu işte kullandıklarını sav ediyor.
A.E.’nin tabiri şu halde:
“Dolandırıcılık yaparak geçimimi sağlıyorum. Aylık yararım ortalama 80.000-100.000 TL civarıdır. M.D. ile bu işi yapıyoruz. K.B. ufaktan bu işi öğrenmek istediği için bizimle takılır. Biz de ona yavaş yavaş işi öğretiyoruz lakin ailesi öğrenmesin diye bu hususu söylemedik. Olay günü üç cep telefonunu ben attım. Bu telefonlarda dolandırıcılık faaliyetine ait bizim hakkımızda birçok kanıt var, o nedenle attım. Ben açıkça dolandırıcıyım, örgütle ve akınla bağım yoktur.”
Arkadaşı M.D. tıpkı savunmayı yaptı.
M.D., şöyle dedi:
“A.E. ile birlikte dolandırıcılık yaparak geçim sağlarım. Aylık gelirim ortalama 100.000 TL civarı. Dolandırıcılık yaptığım için pişmanım. PKK ile ilgim alakam yoktur.”
K.B. ise arkadaşlarının telefonla dolandırıcılık yaptığını söz etti.
Üç kişi tutuklu yargılanıyor.