Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Lideri Hüseyin Baş, “İsrail, Erdoğan gitsin istemiyor, kalsın istiyor zira İsrail en rahat periyodunu son 20 yıldır yaşıyor. Orta Doğu’nun garantörü Türkiye’dir, garantörü olduğu Orta Doğu 20 yıldır hiç olmadığı kadar kan gölüne döndü” dedi.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, kişisel YouTube kanalında İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü taarruzları ve savaşın Orta Doğu’ya yayılması ihtimaliyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Baş, şunları söyledi:
“İsrail Orta Doğu’da büyük bir devlet kurmak istiyor. Bu devletin içinde Irak’ı say, Suriye’yi say, İran’ı say hepsini say lakin şunu da bil bu toprakların içinde Türkiye de var. Yeni güncellenmiş birtakım haritalara nazaran Karadeniz’e kadar uzanan bir sınırdan bahsediliyor. İsrail’in bu planının gerçekleşmesi için Türkiye’ye soykırım iftirası atarak Ermeniler kullanıldı, bunun gerçekleşmesi için Türkiye’de Kürt – Türk diye beşerler arbede ettirildi, bunun gerçekleşmesi için Türkiye’de Alevi – Sünni, İslam dünyasında Şii- Sünni diye beşerler birbirine düşürüldü. Günün sonunda bütün planlar bu büyük devletin kurulabilmesi içindi. Diyeceksin ki, ‘Niye bütün dünya bir oldu da büyük bir İsrail istiyor?’ Aslında bahis o değil, mevzu buranın müslümansızlaştırılması, Türksüzleştirilmesi ve buranın bir biçimde o yönetici kümenin yerleşip kendine toprak edinebileceği bir yer haline getirilebilmesi. Buna Vadedilmiş Topraklar (Arz-ı Mev’ud) diyorlar. Buna dini bir motivasyonla da yaklaşıyorlar.
“İsrail’e boynundaki Yahudi cüret madalyası ile mi gireceksin?”
Şimdi bakıyorsun İsrail’in bu projesi varken biz ne yapıyoruz? Biz boş tehditler savuruyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, ‘Geliriz, gireriz’ dedi. Tamam gelir girersin de boynundaki Yahudi Üstün Cüret Madalyası ile mı gireceksin? Ben tekraren söyledim Azerbaycan petrolü Türkiye üzerinden İsrail’e gidiyor. İsrail’e o petrol verilmese İsrail’in uçakları hiçbir yeri bombalayamaz. Azerbaycan petrolünü İsrail’den kes.
“İsrail ile ticareti Avrupa ülkeleri üzerinden devam ettiriyorlar”
‘İsrail ile ticareti kes’ dedik. Artık ne yapıyorlar; Avrupa’ya Türk eserlerini yolluyorlar ve Avrupa’dan İsrail’e gönderiyorlar ve bunu hükümetin yönlendirmesiyle yapıyorlar, bakanlıkların yönlendirmesiyle yapıyorlar. İsrail’e ticaret bitti mi zannediyorsun? İsrail’e ticaret devam ediyor ancak buradan İsrail’e gitmiyor da komşumuzdan İsrail’e gidiyor. İsrail’e yeniden bizim malımız gidiyor, yeniden İsrail alıyor yahut biz İsrail’den alacağımızı komşumuz üzerinden alıyoruz hasebiyle bir formda İsrail’le ticaretin devam ediyor.
“Kürecik’i kapatamıyorsun fakat ahkam kesiyorsun”
Sen İsrail’e petrol sağlamaya devam ediyorsun, radar üssün var Kürecik’te. Kürecik Radar Üssü ile birlikte İsrail’in bütün güvenliğini sen sağlıyorsun, kapat Kürecik Radar Üssünü, ‘vermiyorum bilgiyi’ de. Bunu yapabiliyor musun, yapamıyorsun lakin ondan sonra ahkam kesiyoruz.
“Erdoğan One minute ile 3 seçim kazandı son ne oldu?”
Ben daima söyledim, söylüyorum, yeniden söyleyeyim: Bunlar İsrail’in ne birinci fiilleri, ne de son fiilleri. 50 yıldır bunlar yaşanıyor. Türkiye’de her vakit İsrail’e protesto yapılıyor ve günün sonunda her vakit Filistin toprak kaybediyor, İsrail genişliyor, günün sonunda tekrar her vakit Müslümanlar öldürülüyor. Bunun karşısına geçilmiyor yalnızca toplumumuzun gazı alınsın, hükümet eliyle toplumun gazını alalım… Cumhurbaşkanımız One Minute dedi ve o One Minute ile 3 seçim kazandı.
Ne oldu One Minute, One Minute dedi de ne oldu?
“O Yahudi Bakan, Erdoğan’ın tırnağı etmez”
Şimdi de İsrail’den biri Sayın Cumhurbaşkanımızı Saddam’la benzeştirdi. Artık sen, zannediyor musun ki İsrail’deki yöneticiler Erdoğan’ın gitmesini istiyorlar? Hayır, Onlar Erdoğan’ın kalmasını istiyorlar ve o yüzden bu türlü konuşuyorlar. Öte yandan bakarsak, bir devlete bakış olarak bakarsak o Yahudi Bakan, Erdoğan’ın tırnağı etmez bak bu diğer bir şey. Benim ülkemin Cumhurbaşkanına, benim devletimin yöneticisine öbür hiçbir ülkenin hiçbir makamı bu formda bir tabirde bulunamaz. Bu işin öteki bir tarafı lakin toplum olarak şunu bilelim; bununla birlikte üç seçim daha vermeyelim.
“İsrail, Erdoğan gitsin istemiyor, kalsın istiyor”
İsrail, Erdoğan gitsin istemiyor, kalsın istiyor zira İsrail en rahat devrini son 20 yıldır yaşıyor. Orta Doğu’nun garantörü Türkiye’dir, garantörü olduğu Orta Doğu 20 yıldır hiç olmadığı kadar kan gölüne döndü. Bu kimin işine geliyor? Bu İsrail’in işine geliyor hasebiyle olaya buradan bakmamız lazım. Ha onlar da Sayın Cumhurbaşkanımızı ona buna benzeteceklerine Netenyahu ile Hitler’in benzerliklerini tartışsınlar. Tam bir ruh hastası, insani vasıflarını yitirmiş hatta tahminen hiçbir vakit sahip olmamış insan dışı cani bir varlıktan bahsediyoruz. Yalnızca Netenyahu mu? Netenyahu bu işin başında olduğu için söylüyoruz şu anda İsrail devletinde yetkili olan tahminen de herkes bu halde.
“Böyle bir caniliği kim yapabilir?”
Böyle bir vahşeti, bu türlü bir caniliği kim yapabilir, Kim kabul edebilir? Irak’ı ve Saddam’ı bir formda egale ettikten sonra Esad üzerinden Suriye’yi de zayıflatıp bölgede güç istikrarlarını değiştirmek isteyen bir irade vardı ve bunu başardılar büyük oranda. Suriye’deki iç karışıklığın sebebi de Suriye’deki insanların sığınmacılar olarak Türkiye’ye gelmesi, Avrupa’ya dağılması, dünyanın farklı yerlerine gitmesi de, Suriye’nin insansızlaştırılması da Ortadoğu’nun istikrarsızlaştırılması da bunların tamamı Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) etrafında dönen planlar, programlar.
“BOP neden petrol yataklarının etrafında?”
Nedense bu Büyük Orta Doğu Projesi de farklı bir halde petrol yataklarının etrafında. Dünyadaki bütün karmaşalar da bu petrolün etrafında oluyor. Hem para kazanıyorlar hem de bir yandan kendilerine nazaran dini ritüellerini yerine getiriyorlar. Dinin alıcısına dinin ritüelini satıyorlar, paranın alıcısına, ticaretin alıcısına onu satıyorlar. Zira bu kadar vahşeti olağan bir insan kabul etmez lakin dersen ki ‘Dinim emrediyor’ o insan da kabul ediyor yahut para kazanmak isteyen biri bu vahşeti kabul etmez lakin çok para kazandığı vakit artık göz yummaya başlıyor. Suriye’nin geldiği noktanın sebebi de bu.
“AK Parti hükümeti bu planın işlemesine müsaade etti”
Üzülerek söylüyorum ki, Türkiye AK Parti hükümeti ile birlikte bu planın işlemesine müsaade etti. Tahminen göremedikleri için yaptılar, inşallah göremedikleri içindir zira görüyorlarsa ihanet etmiş olurlar lakin göremedikleri şu; sıra sana da gelecek, adamların planı bu. Adamların planında sen mahrum diye bir şey yok, sen de varsın biz de varız. Suriyeliyi Suriye’de istemeyen Türk’ü de Türkiye’de istemiyor bir farkı yok ki. Onların bu topraklarda da gözü var zati bakıyorsun aşağıda Büyük Ortadoğu Projesi, sağda Büyük Ermenistan Projesi, solda Megali İdea – Büyük Yunanistan Projesi. Bu Sevr planıdır öbür bir şey değil.
“Sevr Planı işliyor ve bunun bir biz farkında değiliz”
Sevr Planı işliyor ve bunun bir biz farkında değiliz. Sevr’i Atatürk’ün yırtıp atması gerisinden ulusal çabayı vermesi, Lozan’da Misak-ı Ulusal hudutlarını çizmesinin gerisinden Sevr’in bütün tarafları Sevr’i uygulamaya çalışmaya devam ediyor lakin Sevr’in mağduru olayın farkında değil. Bu trajikomik bir durum o denli olmaması lazım. Fakat Orta Doğu’daki karmaşanın sebebi, özeti bu.”