DUVAR – Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Lider Ali Babacan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Bursa Millet Buluşması’nda açıklamalarda bulundu.
Yoğun kalabalığa seslenen Kılıçdaroğlu, şu sözleri kullandı:
‘BU SEÇİMİN BAHTINI BAYANLAR BELİRLEYECEK’
“Değişime hazır mısınız? Lakin sandığı kesinlikle gideceğiz ve yakınımızı da kesinlikle ikna edeceğiz.
Bu sistemi demokratik yollarla değiştireceğiz. Benim sizin bir kelamım var 85 milyonun cumhurbaşkanı olacağım. Bu seçimin mukadderatını ve bayanlar belirleyecek. Gençler birinci kelamım size; sandık tamam mı? Merak etmeyin size özgürlüğü getireceğim. Size kelam istediğiniz tweeti atacaksınız.
Bütün kentlerde huzur olacak. Demokratik ortamı daima birlikte yaşatacağız.
Sizlerden bir kelam daha istiyorum. Sandığa giderken AK Parti’ye yahut MHP’ye oy veren bir kardeşinizi de ikna edeceksiniz.
Diyeceksiniz ki Türkiye’nin hali ortada. Mutfaklara bakın yangın var, pazara çıkamaz bir haldeyiz. Millet köşeyi dönerken bizim gençlerimiz işsiz.
Saraydakiler 5-6 yerden maaş alırken bizim gençlerimizin işi gücü bile yok. Gel kardeşim Kılıçdaroğlu diye bir adam çıkmış, diyor ki ‘Ben Türkiye’yi düzelteceğim. Gel gidelim Kılıçdaroğlu deneyelim ve Cumhurbaşkanlığı koltuğuna her bir arada oturtalım…
Bu sıkıntı bir grev, ikna edeceksiniz. Bunu yapmaya kelam veriyor musunuz?
Herkesin kimliği, inancı başımın üstünde. Buradan tüm dünyaya sesleniyorum. Bizim iki kırmızı çizgimiz var; bayrak ve vatan.
Benim adım Kemal ise Sinan Ateş’in Gaffar Okkan’ın katilleri kimse kulaklarında tutup adalete teslim edeceğim.
Beni iki küme sevmez; bir 5’li çeteler iki uyuşturucu baronları. Uyuşturucu baronlarının da kökünü bu ülkeden kazıyacağım. Hiçbir uyuşturucu baronuna nefes aldırmayacağım.”
‘SİSTEMİ DEĞİŞTİRECEĞİZ’
Saadet Partisi başkanı Temel Karamollaoğlu ise şunları söyledi:
Cumhurbaşkanlığı sistemi adeta diktatörlüğe döndü. Bir kişi konuşuyor, karar veriyor. Meclis dahi herkes onun peşinden gidiyor. Atacağımız birinci adım bu sistemi değiştirmek olacak. Gerisinden da kesinlikle adaleti tesis edeceğiz.
Saraylarda oturanlar milletin kederinden anlamaz. Anlarım zannederler ancak anlamazlar. Dünyayı bile görmekten acizler. Gözlerini dünyanın güçlü kabul edilen ülkelerine çevirsinler, ABD Liderinin ‘beyaz ev’de oturduğunu görürler Saray değil. İngiliz Başbakanı Downing Street denilen bir caddede 10 numaralı meskende oturur. Fakat biz o denli şeylere istek gösteremeyiz. Vilayetle de saray olacak. Saray yetmiyor, yazlığı başka kışlığı farklı mevsimlik saraylarımız var. Biz bu sistemi değiştirelim bakın sorunlar nasıl çözülüyor.
Sistem değişmeden sayıların manası olmaz. Sistemi değiştireceğiz ve adil bir sistem kuracağız. Bütün vatandaşlarımızın ulusal gelirden adil bir hisse almasını sağlayacağız. Açlık, yoksulluk hududu değil; bunların üstündeki sayısı her çalışana, herkese verebilmeliyiz. Bu sistemi değiştirmeden insanımızın yüzünün gülmesi mümkün değil.
Bütün komşularımızla dost olacağız lakin sonlarımızı kimseye değiştirtmeyeceğiz.
Karamollaoğlu’nun ardından sahneye Deva Partisi Genel Lideri Ali Babacan çıktı. Babacan, “Ülkenin yazgısını tek bir bireye emanet edemezsiniz, Erdoğan’a teslim etmeyin ve şu tek kişilik seçimi değişelim” diye konuştu.
‘TEK BİR KİŞİNİN KEYFİNE TESLİM EDEMEZSİNİZ’
Ali Babacan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Nasıl konutunuzun, hayatınızın bahtını tek bir bireye bağlamazsanız ülkenin yazgısını de tek bir kişinin keyfine teslim edemezsiniz. Bu ülkenin mukadderatını tek şahsa, Erdoğan’a teslim edemezsiniz. Bir kişinin yanlışı yüzünden 86 milyonun fakirleşmesine müsaade etmeyin. Gelin daima birlikte tek kişilik sistemi değiştirelim. Bu seçim sistem değişikliği seçimi.
Birleşe birleşe, birinci çeşitte kazanacağız. Ülkemizin yarınlarını daima birlikte inşa edeceğimizi biliyoruz. Omuz omuza çalışacağız. Türkiye kimsenin özensiz deney yapacağı bir laboratuvar değil, 86 milyon da kobay değil. Türkiye birden büyüktür.
‘YABANCI BANKALARDAKİ HESAPLARIN NE VAKİT GELECEK?’
Davutoğlu, mitingde şunları söyledi:
DEVLET, BİZİM İÇİN ULU SULTAN OSMAN GAZİ HAN’DAN EMANETTİR: 14 Mayıs günü seçimi kaybedeceğini gören iktidar; ulusal, manevi kıymetlerimizi de istismar ederek bizi tehdit ediyor… Bir cihan devletinin kurulduğu Bursa’dan hitap ediyorum. Bugün iktidarda bulunanlar, bize dönüp şunu diyorlar; ‘Devlet bizim mülkümüz’. Erdoğan, Bahçeli, bize parmak sallıyor. ‘Devlet bizim mülkümüz, devlet tehdit altında’ vesaire. Biz de onlara diyoruz ki devlet, bizim için ulu sultan Osman Gazi Han’dan emanettir. Kimseye çiğnetmeyiz, kimseye böldürmeyiz.
BİZ SİZDENİZ, SİZ BİZDENSİNİZ: Birisi çıkmış, eski başbakan, gaspla başbakan olan biri, dönüp bize diyor ki ‘14 Mayıs günü yabancı istilacılara bu memleketi terk etmeyeceğiz’. 13. Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu, bu kadar devlet vazifesinden sonra… Bendeniz, başbakanlık yaptım. Allah aşkına, Bursalılar soruyorum; bizde yabancı bir göz görüyor musunuz? Biz sizdeniz, siz bizdensiniz.
BİNALI YILDIRIM’A SORUYORUM BU MEYDANDAN; SENİN YABANCI BANKALARDAKİ HESAPLARIN NE VAKİT TÜRKİYE’YE GELECEK: O Binalı Yıldırım’a soruyorum bu meydandan; senin yabancı bankalardaki hesapların ne vakit Türkiye’ye gelecek? Ulusallık, her bir kuruşu ülkenin buyruğuna vermekle olur. Diyorlar ki güya teröristler bize takviye veriyormuş. Hatta bize ‘terörist’ demeye kalkıyorlar. Bre vicdansız, insafsızlar; siz bizim rastgele bir terör örgütüyle irtibatımızı biliyorsanız çıkarın, hakkımızda soruşturma açın. Fakat biz, sizin terör örgütleriyle irtibatınızı biliyoruz. Kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ı kim televizyonlara çıkardıysa terörle iş birliği yapan odur. Yabancı bir devlet liderinden ‘aptal olma’ mektubu alanlar gidecek, Türkiye Cumhuriyeti devletinin onurunu yaşatanlar gelecek.
KUR MUHAFAZALI MEVDUATLA FAİZCİLERE BİR YILDA 250 MİLYAR AKTARDILAR: Dinimizi, diyanetimizi asla kullanmaya kalkmasınlar. Palavra söyleyerek, ‘Diyanet İşleri Başkanlığı kapatılacak’ diyerek iftira atıyorlar. Buradan sesleniyoruz; 13. Cumhurbaşkanı’mız Kemal Kılıçdaroğlu ile din ve vicdan özgürlüğü teminat altına alınacak. Hiç kimse inancından, fikrinden ötürü asla mahkum edilemeyecek. Gerçek din ve vicdan özgürlüğünü getirmeye var mısınız? Bir tarafta ayın sonunu getiremeyen emekçi, memur; toprağına gübre atamayan çiftçi, kredisini ödeyemeyen esnaf, emekli ızdırap çekecek… Kur Muhafazalı Mevduat ismi altında faizcilere bir yılda 250 milyar Türk lirası aktardılar. Evvel lüksü, şatafatı, her türlü israfı kaldıracağız. Sonra yolsuzluklara son vereceğiz. Hazine’yi kendi mülkü üzere kullananlara ‘durun’ diyeceğiz. Türkiye’nin kaynaklarını 3-5 müteahhide peşkeş çekenlere ‘durun’ diyeceğiz.
SAYIN BAHÇELİ; HİZMET ETTİĞİN ERDOĞAN’IN YOLSUZ NİZAMINDAN KORKMAYIZ: Her yeri geziyoruz. Size bir muştum var. 14 Mayıs günü bunlar kesinlikle gidecek. Gittiklerini anladıkları için bizi tehdit ediyorlar. Sayın Bahçeli; Bursalı Sinan Ateş’in hesabını ver. Sen vermezsen, Allah şahit olsun, biz o hesabı kesinlikle soracağız. Dönmüş bizlere, ateş çemberinden kaç sefer geçmiş bizlere mermi gösteriyor Bahçeli. Sayın Bahçeli ne senin öfkenden korkarız ne merminden korkarız ne de hizmet ettiğin Erdoğan’ın yolsuz sisteminden korkarız. Değiştireceğiz, değiştireceğiz, değiştireceğiz.” (HABER MERKEZİ)