Fransız polisinin 27 Haziran’da Nanterre’de 3 kişinin bulunduğu araca ateş açması sonucu 17 yaşındaki bir gencin öldürülmesinin akabinde ülke genelinde başlayan protesto şovları ile ilgili Zaharova, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, “Rus hükümetinde uyuşmazlıkların olduğu, Rus silahlı kuvvetlerinin de zayıf olduğu” tarafında açıklama yaptığını anımsattı.
Zaharova, “Bu nedenle kelam konusu açıklamaların ışığında, çeşitli değerlendirmelere nazaran Fransız iktisadına bir milyardan fazla avroya mal olan ve binlerce vatandaşının gözaltına alınmasıyla sonuçlanan Fransa’daki şovlara dair yansımız itidal ve doğruluk örneğidir. Paris, inceliğin gösterilmesini istiyorsa kendisinin örnek olması gerekiyor.” diye konuştu.
Fransa’daki olaylara bir gencin polis tarafından öldürülmesinin neden olduğuna dikkati çeken Zaharova, “Bu bağlamda, Rusya Dışişleri Bakanlığı, Fransa’da oluşan krizi ve gibisi görülmemiş şiddetin artmasından derin kaygı duyuyor” sözünü kullandı.
Fransa’da son yıllarda yabancılara, göçmenlere karşı düşmanlığın ve antisemitizmin arttığını söz eden Zaharova, ülkede insan haklarının ihlal edildiğini ve bu bahsin tekraren Birleşmiş Milletler (BM) dahil memleketler arası örgütler tarafından lisana getirildiğini söyledi.
Mariya Zaharova, şöyle devam etti:
“BM üzere örgütler Fransa’daki duruma dikkati çekiyorsa, Fransa idaresi, öteki ülkelere boş yerde ve daima ders vermesi yerine kendi problemlerini düşünmelidir. Fransız idaresi, toplumun radikalleşmesini ciddiye almalı ve ülkede yabancılara karşı düşmanlığın ve ırkçı hislerin büyümesine karşı önemli adımlar atmalıdır. Fransız yetkilileri, ülkeyi ayağa kaldıran cinayeti bir an evvel incelemeye ve faillerin cezalandırılması istikametinde önlemler almaya çağırıyoruz. İsyancıların vandallığını ve kamu sistemini bozma istikametindeki hareketlerini, hem de Fransız güvenlik güçlerinin kendi vatandaşlarına karşı sorumsuzca hukuka ters yolları kullanmasını şiddetle kınıyoruz. Fransa’daki durum, ortak Avrupa kıtamızın güvenliğini tehdit etmemelidir.”
Batılı ülkelerin Ukrayna’ya silah sevkiyatı yaptığına işaret eden Zaharova, “Batı, Ukrayna’da Nazi akımını teşvik ederek, Zelenskiy (Ukrayna Devlet Başkanı) yönetiminin yaptıklarına göz yumarak pandoranın kutusunu açtı. Bu siyasetin sonuçları şimdiden görülüyor. Avrupa’daki radikal milliyetçiler etkinleşti ve ilham verici hale dönüştü. Onlara silahlar sağlanıyor, her şey için müsaade veriliyor” formunda konuştu.
Sözcü Zaharova, şu tabirleri kullandı:
“Basında çıkan haberlere inanacaksak, Nazi kümeleri Fransa’daki ayaklanmaya direkt müdahil oluyor. Elysee Sarayı’nda bunu düşünen var mı? Bunu düşünen yoksa o halde düşünme vakti geldi. Kiev’e tedarik edilen silahlar, Fransa’da protesto edenlerin eline geçiyor ve polise karşı kullanılıyor. Cumhurbaşkanı Macron, bunu kendi halkına açıkladı mı? Yoksa bu sır olarak gizleniyor mu? O halde biz bunu açıklayalım. Batı, NATO ve bilhassa de Fransa’nın (Ukrayna’ya) sağladığı silah ve milliyetçileri, Nazileri ve faşistleri desteklemek için harcanan para, bumerang üzere kendi topraklarına dönüyor ve kendi halkına darbe vuruyor. Bunun bu türlü olacağını daha 1,5 yıl evvel söylemiştik.”
İsveç’in başşehri Stockholm’de Irak asıllı Salwan Momika isimli şahsın Kur’an-ı Kerim yakmasına de değinen Zaharova, bu olayın Kurban Bayramı’nda gerçekleştiğine ve Müslüman ülkelerin buna reaksiyon gösterdiğine dikkati çekti.
Bunun akabinde Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde protesto şovlarının düzenlendiğini anımsatan Zaharova, Rusya’nın bu hususta konumunun değişmez olduğunu belirtti. Zaharova, “Stockholm’un, yabancılara karşı düşmanca yapılan emsal aksiyonların desteklenmesinin kabul edilemez olduğuna dikkatini çekiyoruz” dedi.