Pendik’te yaşayan 30 yaşındaki Tülay Erşahin Yaşar, 8 Mart Dünya Bayanlar Günü’nde eşi Murat Yaşar (35) tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Murat Yaşar cinayetin akabinde 5’inci kattaki meskenlerinin balkonundan atlayarak hayatını kaybetti.
Tülay Erşahin’in 3 Şubat’ta kocası Murat Yaşar tarafından darbedildiği argümanıyla karakola giderek şikayetçi olduğu, uzaklaştırma kararı aldırdığı ortaya çıktı. Tülay Erşahin’in boşanma davası açmaya hazırlandığı da öğrenildi. Tülay Erşahin Yaşar’ın avukatı Hatice Çörtük, darp soruşturmasının takipsizlikle sonuçlandığı gün cinayetin işlendiği söyledi.
“KOCASI HAKKINDA UZAKLAŞTIRMA KARARI ALDIRDIK”
Avukat Hatice Çörtük, Tülay Erşahin Yaşar’ın öldürülmeden evvel kocası tarafından şiddet gördüğünü belirterek, “Bana kocasıyla bir kadro sorunlar yaşadığını ve şiddet gördüğünü söyledi. Bir an evvel boşanma davası açmamız gerektiğini düşündüm. 3 Şubat’ta da müvekkilim akşam saatlerinde ağlayarak beni aradı. Çok berbat durumda olduğunu, kocasının öldüresiye dövdüğünü söyledi. KADES uygulamasından polis çağırdığını ve karakola gideceklerini söyledi. Darp raporu almak için doktora gideceğinden bahsetti. Kendisi uzak olduğu için telefonla takviye olmaya çalıştım. Karakolda şikayetinden vazgeçirmek için polisler tarafından ikna edilmeye bile çalışılmış. Ben polislerle konuşarak müvekkilimin şikayetçi olacağını ve bu olayın çok önemli bir şey olduğunu söyledim. Tülay’a da kocası hakkında uzaklaştırma kararı talep etmesini sıkı sıkı tembih ettim. Akabinde kocası hakkında uzaklaştırma kararı aldırdık. Bu olayın akabinde boşanma davasının hazırlıklarına başladık. Bana, ‘Ben katil bir kocanın elinde ölmek istemiyorum’ dedi. Boşanma sürecini başlatmak istedik. Olayın üzerinden 2-3 gün sonra ülkemiz de zelzele felaketi yaşandı. Tülay’ın ailesi Adıyaman’da yaşadığı için oraya gitmek zorunda kaldı” dedi.
“KAĞIT ÜZERİNDE KALAN UZAKLAŞTIRMA KARARI, TÜLAY’I KORUYAMADI”
Tülay Erşahin’in darp olayından sonra kocasıyla tıpkı meskende yaşamadığını söyleyen avukat Çörtük, “Ailesini deprem bölgesinden alıp İzmir’e götürdü, o süreçte kocasıyla tıpkı çatı altında olmadı hiç. Hatta birinci darp olayının olduğu 3-6 Şubat ortasında da kocasıyla tıpkı konutta kalmadı. Tülay yeğenleriyle birlikte yahut yakın arkadaşlarında kalıyordu. Boşanma protokolü için kocası Murat’ı ofisime çağırdım. Kocanın olağan biri olmadığını o gün anladım. Kocası protokolü imzaladı ve biz 3 Mart günü boşanma davasını açtık. 5 Mart Pazartesi günü de duruşma tarihi verildi. 5 Nisan Avukatlar Günü’nde duruşması olacaktı. Kocasından kurtulacaktı müvekkilim. 7 Mart Salı günü İstanbul’a gelir gelmez beni arayarak geldiğini söyledi. Kendisine yalnız kalmaması ve kocasıyla irtibatını koparması gerektiği istikametinde tavsiyelerde bulundum. Müvekkilim Tülay Erşahin maalesef planlı bir biçimde 8 Mart Bayanlar Günü’nde cinayete kurban gitti. Yüzde 89 kas hastalığı pürüzü olmasına karşın çalışıp ailesine, meskenine bakan bir kadındı. 3 Şubat’taki darp olayından sonra şikayeti sonrasında koca hakkında uzaklaştırma kararı verilerek soruşturma başlatılmıştı. Katledildiği gün bu evrakın takipsizlik kararıyla kapatıldığını gördük. Bende bunu birkaç gün evvel öğrendim. 6284 sayılı (Ailenin Korunması ve Bayana Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu) kanunumuz aslında kuvvetli fakat gereği üzere uygulanmadığını düşünüyorum. Kağıt üzerinde kalan uzaklaştırma kararı Tülay’ı koruyamadı” tabirlerini kullandı.
